...bütün ihtimalleri altüst ederek birden sabahıma doğuşun yok mu hani ...yine ...yeniden ...yaşamadığımın anısını canladırarak gözlerimde.
...ve bana yaşattığın kaçıncı film şeridi tekrarı bu bilmiyorum hayatımın geçtiği gözlerimden... Başrolde sen!

7 Oca 2012

F.D

Bir hüzündür geldi oturdu böğrüme beh. F.D nin etkisi yok değil tabi bunda. Adamın her parçasında bir hüzün hali var. Her mısrasından bir hüzün seziyorum ya da sadece bana yansıması böyle.. bilemiyorum.



Güne böyle başladığım hiçbir gün yapmayı düşündüklerimi yapamadım. Böyle bir bezginlik, yalnızlık duvarlarıma boş bakışlar. Zamanın kovalamacasından uzak akşamın üstüme çökmesine seyirci kalmak...
Durumun en tabiri caizi bu olsa gerek. F.D nin bu parçasının bana düşündürdüklerini ise tam olarak seçemiyorum. Sadece hüzün. Belki bir varmış bir yokmuş'lu başlayan bir hikayeden ibaret hayatımız. Ben de bir var bir yok olacak öylesine bir hikaye kahramanı. En azından benim hikayem bu. Keşke gidişata dair bir kaç şeyi de ben belirleyebilir olsayıdım. Sarfettiğim sözler benim mi? onu bile bilmiyorum.
Ne hastalıklı bir düşünce tarzıysa bu aklımı alamıyorum. Yaşam üzerine bir çok bakış açısı geliştirmiş düşünce adamları -döneminin filozofları- kafa bulandırmaktan başka bir halta yaramıyor. Yaşam üzerine derinlemesine kafa yormamak gerek belki ama o duruda da bir otlaşma olmuyor mu? Bu da bana hiç gelmeyen bir şeydir. Bunun yerine yaşam -başlangıç, bitiş vs.- üzerine sorgulamalarla kafa yemeyi tercih ederim diyebilirim. Bir noktadan sonra akıl algılayamadığını farkediyor zaten bir duvara toslar gibi. Toslanacak duvarların en ufağıyla karşı karşıya çakılıp kalmışlık gibi.....
Kafayı bile yiyemiyosun! Akıl okadar aciz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder